33-el-AHZÂB
Medine'de nâzil olmuştur. 73 (yetmişüç) âyettir. "Ahzâb", "hizb"in
çoğuludur. Topluluk, gurup, bölük, parti gibi manalara gelir. Her gün mutad
olarak devam edilen dua demetine, Kur'an cüzünün dörtte birine de hizip denir.
Bu sûrede, müslümanlara karşı savaşmak üzere birleşen Arap kabilelerinden
bahsedildiği için, bu isim verilmiştir. (Rivayete göre, bir takım ileri gelen
müşrikler "Uhud" savaşından sonra Medine'ye gelmişler, münafıkların lideri
Abdullah b. Übeyy'in evine misafir olmuşlardı.
Hz. Peygamber bunlara, kendisiyle
görüşmek üzere emân vermişti. Bu görüşme esnasında Resûlullah'a: Sen bizim
taptıklarımızı diline dolamaktan vazgeç, "onlar menfaat sağlayabilir, şefâat
edebilir" de, biz de seni Rabbinle başbaşa bırakalım, dediler. Orada bulunan
müslümanların canları sıkıldı, onları öldürmek istediler. Bunun üzerine,
verilmiş olan emânın bozulması konusunda Allah'tan korkmalarını ve kâfirler ile
münafıkların sözlerine boyun eğmemelerini, Resûlullah'ın şahsında müminlerden
isteyen 1. âyet nâzil oldu.
AHZÂB SURESİ
Ahzab, "hizb"in çoğuludur. Hizb, gurup, parti, bölük, topluluk gibi anlamlara gelir. Kur'an’ın dörtte birine ve her gün okunması alışkanlık hâline gelen dua demetine de hizip denir. Müslümanlara karşı savaşmak üzere toplanıp, Medine'yi kuşatmaya gelen ve Hendek (diğer adıyla Ahzab) Savaşı'na sebep olan düşman kuvvetlerine "ahzab" denilmiş; surenin bir bölümünde bu savaştan bahsedildiği için de sureye "Ahzâb suresi" adı verilmiştir.
Sure 73 ayettir. Medine'de, Âl-i İmrân suresinden sonra nâzil olmuştur.
Mushaftaki resmi sıralamada 33., iniş sırasına göre ise 97. suredir.
Surenin temel konuları:
- Allah'a itaat etmenin önemi,
- Zıhar (karısını annesine benzetip ondan uzak durma),
- Evlat edinme geleneği,
- Hendek Savaşı ve müminlerin ve münafıkların bu savaştaki davranışları,
- Allah'ın müminlere yardımı,
- Hz. Peygamber'in aile hayatı ve hanımlarıyla ilgili hükümler; tesettür, aile ilişkilerindeki görgü kurallar,
- Allah'ı zikir ve tesbih, Peygamberimize salat ve selam etmenin lüzumu,
- İnsanın sorumluluğu.
Surenin temel mesajları:
-Allah'a inanıp, ona güvenmek ve itaat etmek gerekir. Müslüman kişi, Kur'an'a uymalı, kâfirlere ve münafıklara boyun eğmemelidir.
-Cahiliye adeti olan zıhar (karısını annesine benzetip ondan uzak durmak) ve evlat edinme gelenekleri İslam’a aykırıdır.
-Müslümanlar, Hz. Peygamber'i canlarından üstün tutmalıdırlar.
- Hz. Muhammed'e özgü bazı aile hukuku hükümleri vardır. Hz. Muhammed’in eşleri diğer mümin kadınlardan farklı bir statüye sahiptirler. Onlar, Peygamber eşine yaraşır bir sorumluluk taşırlar, diğer kadınlardan iki kat daha fazla sorumludurlar. itaat, ibadet ve ağırbaşlı davranışlarıyla seçkin hanımlardır.
-Müminler, akrabalık bağlarına önem vermelidirler.
-Bütün peygamberler aynı ilahi buyrukları insanlara iletmekle sorumludurlar. Onlardan bu konuda söz alınmıştır.
-Müminler, Hendek Savaşında olduğu gibi bir takım sıkıntılarla zaman zaman imtihan edilirler. Allah’a imanı ve güveni tam olanlar bu imtihanlardan başarıyla çıkarlar. Münafıklar, bu gibi durumlarda kendilerini belli ederler.
-Allah'ın elçisi Hz. Muhammed, inananlar için en güzel örnektir. O, şahit, müjdeleyen, uyaran, hakka çağıran, aydınlatan bir peygamberdir. O, peygamberlerin sonuncusudur. Allah ve melekleri ona dua etmektedir. Müminler de ona salât ve selamda bulunmalıdırlar.
-Allah’a verilen söz sorumluluğu gerektirir. Aynı durum insanlara verilen söz için de geçerlidir.
-Ölümden kaçmak mümkün değildir. Savaştan kaçarak ölümden kurtulunmaz. Ölüm, her yerde insana ulaşır.
-Allah’ın kul için takdir ettiği iyiliği veya musibeti hiçbir şey engelleyemez. Allah’tan başka sığınılacak yoktur.
-Allah'a gönülden inanıp ona teslim olan, ibadet eden, doğru, sabırlı ve Allah'a boyun eğip alçak gönüllü olan, sadaka veren, oruç tutan, namuslarını koruyan, Allah'ı çok anan erkek ve kadınlar için Yüce Allah, mağfiret ve büyük bir ödül hazırlamıştır.
-Müminler, Allah’ın ve Resulü’nün verdiği hükümlere kesinlikle uymak zorundadırlar; çünkü onlara karşı gelen, sapıklığa düşmüş olur.
-Allah, sadakat gösterenleri ödüllendirecektir.
-Allah’a ve Resulüne dil uzatanlar lanetlenmiştir. İnananları haksız yere incitenler de sorumludur.
-Melekler, müminler için bağışlanma ve selamet dilerler. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir.
-Mümin erkekler, eşlerini boşanma konusunda eziyet etmemelidirler.
-Başkasının özel mekanına girilirken izin alınmalıdır.
-Allah, gizli açık her şeyi bilmektedir.
-Mümin kadınların tesettüre uymaları gerekir.
-Müslüman bir toplum içinde bozgunculuk yapıp karışıklık çıkaranlar etkisiz hale getirilmelidirler.
-Kıyametin vaktini sadece Allah bilir.
-Kafirler Allah’ın rahmetine nail olamazlar. Onlar için elim bir azap vardır. Son pişmanlık onlara fayda vermeyecektir.
-İnsanları yoldan çıkaran önderlere tabi olanlar, ahiret gününde onları lanet edecekler ve azaplarının iki kat artırılmasını isteyeceklerdir.
-Müminler, Allah'tan korkup doğruluk üzere olmalıdırlar. Doğruluk onların işlerini kolaylaştıracaktır.
-İnsan, hiçbir varlığın kabul etmediği emaneti (Allah’ın kitabını) yüklenerek büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. Allah, bu emanetin gereğini yerine getirenleri ödüllendirecek, emanetin gereğini yerine getirmekten kaçınan müşrik ve münafıkları ise cezalandıracaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder