27 Nisan 2020 Pazartesi

SECDE SURESİ (SURELERİN İNİŞ SEBEPLERİ)

32-es-SECDE

Adını 15. âyette geçen kelimeden alan bu sûre Mekke'de nâzil olmuştur. 18, 19 ve 20. âyetlerinin Medine'de nâzil olduğu da rivayet edilmiºtir. 30 (otuz) âyettir.

SECDE SURESİ
Sure, Kur'an-ı Kerim’in ayetlerini dinledikleri zaman Allah’a secde eden ve onu tesbih eden müminlerin bu vasıflarını ihtiva etmesi se­bebiyle "Secde suresi" olarak adlandırılmıştır. 

Bundan başka bir secde suresi daha vardır. O da Fussilet suresidir. İki secde suresini birbirinden ayırmak için bu sureye "Medaci" ve "Lokman Secde­si", Fussilet suresine de  “Hâmim Secdesi” denmiştir. 

Sure 30 ayettir. Mekke'de, Mü'minûn suresinden sonra inmiştir. 18, 19 ve 20. ayetlerin Medine'de nâzil olduğu da rivayet edilmiştir. 

Mushaftaki resmi sırası itibarıyla 32., iniş tarihi bakımından ise 75. suredir.  

Câbir'den rivayet edildiğine göre Pey­gamberimiz, Secde ile Tebarake (Mülk) surelerini okumadan uyumazdı.

Surenin temel konuları:
  • Kur'an-ı Kerim'in ilahî kelam oluşu ve Hz. Muhammed’in peygamberliğinin hak oluşu,
  • Allah'a ve ahiret gününe inanmanın gereği,
  • Allah’ın varlığının, birliğinin ve kudretinin delilleri,
  • İnsanın yaratılışı,
  • Müminlerin bazı özellikleri,
  • Hz. Musa’ya kitap verilmesi,
  • Müminlerle inkâr edenlerin ahiretteki durum­ları.

Surenin temel mesajları:
-Kur'an-ı Kerim, insanlara doğru yolu göstermek için Yüce Allah tarafından Hz. Muhammed’e indirilmiş gerçek Allah kelamıdır. 
-Gökleri ve yeri yaratıp yöneten, gizli açık her şeyi görüp bilen Yüce Allah'tır.
-Allah, her şeyi en güzel şekilde yaratmıştır. 
-Allah, insanı en güzel şekilde yaratıp biçimlendirmiş ve kendi ruhundan üflemiştir. Dolayısıyla insan, kutsal bir varlıktır. İnsan, yaratılışındaki bu hikmeti bilmeli ve fıtratına göre yaşamalıdır; kendisini günahlarla kirletmemelidir. 
-İnsanı yaratan Allah, onu öldükten sonra diriltmeye de muktedirdir.
-İnkarcılar kıyamette Yüce Allah'ın hu­zurunda gerçeği anlayacaklar; dünyaya tekrar dönmeyi ve inanıp iyi işler yapmayı dileyecekler, fakat onların bu isteği kabul edilmeyecektir. Ahireti yalanlamalarından dolayı ebedî azapla cezalandırılacaklardır.
-Allah'ın ayetlerine gerçekten inanan­lar Allah'a saygılı olurlar; onu överek tes­bih ederler, gecele­yin kalkıp ibadet ederler. Büyüklük taslamazlar, Allah yolunda harcamada bulunurlar. Bunlar, müminlerin özellikleridir.
-Mümin ile fâsık bir değildir. İnanıp yararlı işler yapanlar cennetle ödüllendirileceklerdir. Fasıkların barınağı ise cehennem­dir.
-Allah, inkarcılara bazı uyarıcı belalar gönderir. İnkârcılar bunlardan ders alıp hakka teslim olmalıdırlar.
-Allah’ın buyruğunu işittikten sonra bundan yüz çevirenden daha zalim kimse yoktur.
-Allah, İsrailoğullarına hidayet rehberi olması için Hz. Musa’ya kitap vermiştir. Kur’an da bir hidayet rehberidir.
-İnsan, geçmiş toplumların başlarına gelen­lerden ve çevrede olup bitenlerden ibret alıp iman etmeli ve hayatını düzene sokmalıdır. Zamanı geçtikten sonra iman etmenin bir yararı olmayacaktır.
-İman etmemekte direnen ve fenalıktan vazgeçmeyenler için Allah’ın belirlediği günü beklemekten başka çare yoktur. Herkes takip ettiği yolun sonunu o gün görecektir.
--------------------------------------------------
1. Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'an, 9; Darimî, Fedailü'l-Kur'an, 19.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder