26 Nisan 2020 Pazar

Rabbimizden Ne İstemeliyiz?


Rabbimden isteklerime sınır koymak sık yaptığım hatalardan biridir.
Amellerime bakıp, daha fazlasını istemeye utanırım.
Sanki Rabbimin lütfu amellerimizle sınırlıymış gibi...
Ne kadar çok amellimiz olsa da, verilen nimetlerin şükrünün milyonda birini bile karşılamaya yetmeyeceğini bilmez gibi...

Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır :
Ubâde İbnu's-Sâmit radıyallahu anh anlatıyor: 

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cennette yüz derece vardır. Her bir derecenin diğer derece ile arası, sema ile arz arası kadar geniştir. Firdevs bunların en yukarıda olanıdır.
Cennetin dört nehri buradan çıkar. Bunun üstünde Arş vardır. Allah'tan cennet istediğiniz vakit FİRDEVS'i İSTEYİN."
(Tirmizi, Cennet 4, (2533)).

Peygamber efendimiz bize, cennetin en yüksek derecesini istememizi tavsiye etmektedir.

İmam-ı Azam hazretlerine sordular:
- Cenneti istemeyen, Cehennemden ve Allahüteala'dan korkmayan, ölü eti yiyen, rükusuz ve secdesiz namaz kılan, görmediği şeye şahitlik eden, hak olan bir şeye kızan ve fitneyi seven hakkında ne dersiniz?

- O öyle bir kimsedir ki;
Cenneti istemez, Allahüteala'yı ister.
Cehennemden korkmaz, Allahüteala zulüm eder diye korkmaz adaletine itimat eder.
Ölmüş hayvan yer, yani balık yer.
Rükusuz ve secdesiz namaz kılar yani cenaze namazı kılar.
Allahüteala'nın bir olduğuna görmeden şahitlik eder.
Ölüm hak olduğu halde ona kızar, onu istemez.
Mal ve çoluk çocuk fitne iken bunları sever.

Bunun üzerine soruyu soran kalkıp hürmetle "şahidim ki sen ilim deryasısın" dedi.

Rabbim, biz aciz kullarına senden neyi, nasıl isteyeceğimizin ilmini öğret. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder